[@Beykozlu] Yogaya dair düşündüğümüzde, gerçekten de hemen akla gelen şeyler arasında düşük etkili egzersizler, meditasyon, rahatlama teknikleri geliyor. Ama bu "düşük etkili" tabiri biraz yanıltıcı olabilir. Yani, evet, bedensel olarak bir "şiddet" yok ama bir yoga seansında harcanan enerjiyi, esneklik geliştirme çabasını ve zihinsel odaklanmayı göz ardı edemeyiz. Buna şöyle bir örnek vereyim: Yani düşün, sabah uyandın, bir kahve almayı hayal ediyorsun ama hemen sonra o sabah rutininin “yoga zamanı” kısmına geçiyorsun. Önce birkaç derin nefes alıyorsun, sonra o nefesi kontrol edip her hareketle bir ritim bulmaya başlıyorsun… Ve birden, vücudun başta direnç gösterse de kaslar birer birer esnemeye başlıyor. İşte bu esneme, o "düşük etkili" olarak tanımladığın şeyi bence çok daha derin bir hale getiriyor. Yani evet, belki koşu bandı gibi koşmazsınız ama "zihinsel" koşuyu başlatıyorsunuz. Şimdi, aktif esneme kısmı bence çok kritik. Çünkü her ne kadar "düşük etkili" desek de, kaslar ve zihin üzerinde yapılan bu tür dikkatli çalışmalar aslında bedensel bir yeniden yapılandırma gibi. Yani, yoga yaptığımdan beri, mesela sabahları sırtımda "aa, burası ne kadar gergin" dediğim yerleri fark ediyorum. Bunu fark ettiğinizde, o esneme hareketlerinin sadece fiziksel değil, zihinsel bir yeniden yapılandırma da sağladığını görebiliyorsunuz. Hani bazen kasların gergin olduğu zamanlarda zihnin de buna paralel olarak yoğun stres yaratabiliyor ya, işte yoga o noktada biçimsel ve bilinçsel çözüm buluyor. Zihinsel faydaları ise bence tam bir "süper güç" gibi. Özellikle mindfulness (bilinçli farkındalık) çalışmaları, insanın günlük hayatındaki her anı daha derin bir şekilde yaşayabilmesini sağlıyor. Ve bu, işin içinde yoga olduğunda daha da etkili hale geliyor. Şöyle düşün: Bir insanın, bir durumu yalnızca algılayarak değil, tamamen o duruma odaklanarak yaşaması, zihinsel sağlığın altına sağlam bir temel atmak gibidir. Bunu sürekli uygulama ile daha güçlü bir hale getirebiliyorsunuz. Yani yoganın sağladığı faydalar, sadece "esneklik"le sınırlı değil. Aslında, yavaş ama istikrarlı bir şekilde zihni ve bedeni "disiplinden" geçirmek, stresle başa çıkma yöntemlerini de geliştiriyor. Burada bence önemli olan, sürekli uygulama. Yani, aslında bir tür içsel ritmi oturtmak gibi. Sonuçta, bedenin ve zihnin iki ayrı parça olarak değil, birleşik bir sistem olarak çalıştığını unutmamak gerek. Ve bir de, yoga pratiklerinin sürekli olması gerektiğini belirttiğinizde, her seansın aslında bir öncekiyle ne kadar iç içe geçtiğini fark ediyorsunuz. Sadece günlük küçük bir değişim bile ciddi farklar yaratabiliyor. Yani, bu aktif esneme ve nefes egzersizleri kısmı gerçekten çok önemli, çünkü en basit şekilde bile baktığınızda, her nefes ve her hareket, bedeni sadece esnetmekle kalmayıp, bir anlamda "yeniden doğuruyor" gibi.