Harry Potter dünyasındaki en şeytani ve makus karakter elbet Lord Voldemort. Gençliğinde Harry’den bile daha mütevazi gözüken Tom Riddle, büyücülük tarihli en kuvvetli ve tehlikeli kara büyücü olma yolunda devam etti ve bu güç için neredeyse her şeyini yok etti.
Voldemort, Harry Potter serisindeki en makûs adam ve sinema tarihinin en kuvvetli makus karakterlerinden biri olsa da, öbür sinemalarda de Voldemort gibisi berbat adamlar bulunuyor. Lord Voldemort kendi dünyasında eşsiz olabilir, lakin daha karanlık gayeler için düşünülemez güçler ve teknikler kullanan öbür biroldukca karakter var. Biz de güç istikrarını pek değiştiren, Voldemort kadar makus sinema karakterlerini listeledik.
En az Voldemort kadar makus karakterler:
Erik Lehnsherr yalnızca metalleri denetim etme yeteneğine sahip olsa da, yeteneğini Voldemort’un güçleriyle yaptığından hayli daha yeterli kullanıyor. Hatta bu alandaki gücü aslında genel olarak Voldemort’un güçlerinden daha kuvvetli.
Magneto, gerçek yeteneğini bir kenara bırakılırsa, beşerler kendisine inandıkları için ona katılmasını sağlayacak karizmaya ve manipülatif yeteneklere sahip bir tıp makus adam. Voldemort’un Mevt Yiyenleri birçok vakit Voldemort’un yanında değilken Magneto’nun yanında her vakit birileri oluyor.
Teknolojiyi sorgulatan bir berbat karakter: HAL 9000 – 2001: Bir Uzay Macerası
Teoride Discovery One uzay aracının şeytani bilgisayar sistemi olan HAL 9000, Kubrick’in 2001: Bir Uzay Macerası sinemasının en makûs karakteri. İnsan üretimi bir bilgisayar olarak insanın kararlarını sorgulayarak ona karşı çıkması, sinemadaki öbür karakterleri uzayın boşluğunda mevt kalım savaşı vermeye zorluyor. Sinema tarihinin dahilerinden biri olarak anılan Kubrick’in 1968 yılında çektiği bu sinemadaki makus adam, izleyicileri günümüz teknolojilerini de sorgulamaya itiyor.
Sinemada kalmadı, dizisini de çektiler: Hannibal Lecter – Kuzuların Sessizliği
Kuzuların Sessizliği sineması dünyanın en tüyler ürpertici sinemalarından bir tanesi. Bunun en büyük niçini ise ana karakter Hannibal Lecter’ı canlandıran Anthony Hopkins. Sinemada sofistike bir yamyamı canlandıran Anthony Hopkins, o kadar gerçekçi bir oyunculuk sergiledi ki, bu performansı için Oscar mükafatı aldı.
Sinema ve karakter öylesine tüyler ürpertici ve etkileyici ki, Kuzuların Sessizliğin’den daha sonra 2 sinema ve bir televizyon dizisi çekildi.
Kendi cihanında en kuvvetli varlıklardan biri: Pennywise – It
Hem Tim Curry birebir vakitte Bill Skarsgård’ın palyaço Pennywise versiyonları, her çocuğa yahut yetişkine yıllar boyunca kabuslar yaşatabilme muhtemelliğine sahip. Üç sinema de Pennywise’ın aslında göründüğü üzere olmadığı gerçeğine değiniyor.
Pennywise aslında vaktin başlangıcından beri var olan eski bir ilkel berbat karakter. IT olarak isimlendirilen bu kötülük o kadar dehşet verici bir şey ki insan beyni onu kavrayamaz. Dans eden palyaço olarak gördüğümüz IT, bu berbatlığın dünyada aldığı biçim. Lakin IT, kendi evrenindeki en kuvvetli varlıklardan biri.
Bu sefer kötümüz güzelin öz mü öz kardeşi: Hela – Thor: Ragnarok
Voldemort’un sonuncu hedefi dünyaya hükmetmek ve sonsuza kadar yaşamaktı. Fakat Thor: Ragnarok’ta gördüğümüz Hela, vefatı bile yenebilen bir karakter. Voldemort yalnızca bir büyücü iken, Hela bir ilah; tıpkı vakitte Asgard’ın en vahim rabbi.
Odin’in kızı olan Hela, hayli tehlikeli olmasından dolayı diyardan kovuldu ve hür bırakılmasından daha sonraki birkaç gün ortasında tek başına tüm Asgard’ı yok etti.
Her berbatın ortasında bir düzgünlük vardır: Darth Vader – Yıldız Savaşları
Tom Riddle, gelmiş geçmiş en yetenekli büyücülerden biri. Star Wars cihanında büyücüler tam olarak bulunmasa da, sahip oldukları en yakın muadil Jedi ve Sith.
Anakin Skywalker, gücün karanlık tarafına yenik düştükten ve fizikî vücudunun yarısını kaybettikten daha sonra bile, hem doğaüstü yetenekleri kelam konusu olduğunda tıpkı vakitte imparatorlukta kullandığı güç açısından Lord Voldemort’tan biraz daha kuvvetli görünüyor.
Fantastik dünyanın bir öteki berbatı: Sauron – Yüzüklerin Efendisi
Harry Potter kuşkusuz tüm vakit içinderın en yeterli ve en başarılı büyülü fantezi öykülerinden biridir. Lakin büyülü bir fantastik dünya denildiğinde J.K. Rowling’in karakterleri J.R.R. ile maalesef pek rekabet edebilecek güçte değil. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi evrenindeki ana düşmanı Sauron, elbet sinema tarihinin en kuvvetli kötülerinden biri.
Sauron, kendi dünyasında var olan birinci varlıklardan bir tanesiydi ve Mordor’un bu karanlık efendisi, bir ilah olmaya bir elf, hobbit yahut topraklarında yaşayan öbür rastgele bir canlı varlıktan epeyce daha yakındı.
Bir parmak şıklatmayla tüm dünyayı yok etti: Thanos – Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı
Thanos sonsuzluk eldivenini kurmadan evvel bile Lord Voldemort’tan emsalsiz hayli daha kuvvetliydü. MCU’daki bir hayli kahraman ve berbat adam üzere, Thanos’un da kendine ilişkin harika güçleri var, lakin onu sahiden eldivenin önünde bu biçimde bir tehdit haline getiren şey ise ordusu. Gerçek hayattaki yıkım açısından, Lord Voldemort’un öldürdüğü kişi sayısı, Thanos’un verdiği hasara bir mum bile tutmuyor.
Thanos neredeyse imkansızı başardığında ve tüm sonsuzluk taşlarını topladıktan daha sonra, sözün tam manasıyla cihanın sonu geliyor. Ya da kozmosun yarısının sonu. Voldemort ise, Thanos’un yalnızca bir parmak şıklatmasıyla yaptığına asla yaklaşamadı.
Tek bir atılımıyla galaksiyi ele geçirdi: Sheev Palpatine – Yıldız Savaşları
Öbür tüm berbatları yenebilecek makus adam kelam konusu olduğunda, Sheev Palpatine’i yenmek çok sıkıntı. Şansölye Palpatine, her kartını muhakkak gerçek oynadı ve bunu göz önündeyken yapmayı başardı. Palpatine, tüm Jedi sistemini yok edip galaksiyi tek bir atakta ele geçirdiğinde, Lord Voldemort’un hayalini gerçekleştirmeyi başardı.
Palpatine, Voldemort’la uzunluk ölçüşecek güçlere sahiptir, fakat onu hakikaten olağanüstü bir tehdit yapan şey, her gücün ve yeteneğin tam ve en karanlık potansiyeliyle kullanılmasını sağlayacak beyne sahip olması.
Makus birinden tahminen kaçabilirsiniz, pekala ya uykunuzdayken?: Freddy Krueger – Elm Sokağında Kabus
Dehşetli bir sinema makus adamı yaratmaya gelince, müellifler birçok insanın asla düşünemeyeceği cinsten endişelerden yararlanmak için daima olarak yeni açılar ve farklı dönüşler ararlar. Bunun en parlak örneklerinden biri ise Freddy Krueger.
Tüm vakit içinderın en kuvvetli dehşet sineması berbat adamı olan Freddy Krueger’in bu özelliği tam manasıyla kaçınılamaz bir karakter olması. Beşerler rastgele bir berbat adamdan kaçma talihine sahip olabilir lakin kimse uykudan kaçamaz. İnsanları düşlerinde avlayan bu karakter, kaçınılamaz olma özelliğinden dolayı en berbat sinema karakterleri listemizde yer alıyor.
Voldemort, Harry Potter serisindeki en makûs adam ve sinema tarihinin en kuvvetli makus karakterlerinden biri olsa da, öbür sinemalarda de Voldemort gibisi berbat adamlar bulunuyor. Lord Voldemort kendi dünyasında eşsiz olabilir, lakin daha karanlık gayeler için düşünülemez güçler ve teknikler kullanan öbür biroldukca karakter var. Biz de güç istikrarını pek değiştiren, Voldemort kadar makus sinema karakterlerini listeledik.
En az Voldemort kadar makus karakterler:
- Magneto – X-Men
- HAL 9000 – 2001: Bir Uzay Macerası
- Hannibal Lecter – Kuzuların Sessizliği
- Pennywise – It
- Hela – Thor: Ragnarok
- Darth Vader – Yıldız Savaşları
- Sauron – Yüzüklerin Efendisi
- Thanos – Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı
- Sheev Palpatine – Yıldız Savaşları
- Freddy Krueger – Elm Sokağında Kabus
Erik Lehnsherr yalnızca metalleri denetim etme yeteneğine sahip olsa da, yeteneğini Voldemort’un güçleriyle yaptığından hayli daha yeterli kullanıyor. Hatta bu alandaki gücü aslında genel olarak Voldemort’un güçlerinden daha kuvvetli.
Magneto, gerçek yeteneğini bir kenara bırakılırsa, beşerler kendisine inandıkları için ona katılmasını sağlayacak karizmaya ve manipülatif yeteneklere sahip bir tıp makus adam. Voldemort’un Mevt Yiyenleri birçok vakit Voldemort’un yanında değilken Magneto’nun yanında her vakit birileri oluyor.
Teknolojiyi sorgulatan bir berbat karakter: HAL 9000 – 2001: Bir Uzay Macerası
Teoride Discovery One uzay aracının şeytani bilgisayar sistemi olan HAL 9000, Kubrick’in 2001: Bir Uzay Macerası sinemasının en makûs karakteri. İnsan üretimi bir bilgisayar olarak insanın kararlarını sorgulayarak ona karşı çıkması, sinemadaki öbür karakterleri uzayın boşluğunda mevt kalım savaşı vermeye zorluyor. Sinema tarihinin dahilerinden biri olarak anılan Kubrick’in 1968 yılında çektiği bu sinemadaki makus adam, izleyicileri günümüz teknolojilerini de sorgulamaya itiyor.
Sinemada kalmadı, dizisini de çektiler: Hannibal Lecter – Kuzuların Sessizliği
Kuzuların Sessizliği sineması dünyanın en tüyler ürpertici sinemalarından bir tanesi. Bunun en büyük niçini ise ana karakter Hannibal Lecter’ı canlandıran Anthony Hopkins. Sinemada sofistike bir yamyamı canlandıran Anthony Hopkins, o kadar gerçekçi bir oyunculuk sergiledi ki, bu performansı için Oscar mükafatı aldı.
Sinema ve karakter öylesine tüyler ürpertici ve etkileyici ki, Kuzuların Sessizliğin’den daha sonra 2 sinema ve bir televizyon dizisi çekildi.
Kendi cihanında en kuvvetli varlıklardan biri: Pennywise – It
Hem Tim Curry birebir vakitte Bill Skarsgård’ın palyaço Pennywise versiyonları, her çocuğa yahut yetişkine yıllar boyunca kabuslar yaşatabilme muhtemelliğine sahip. Üç sinema de Pennywise’ın aslında göründüğü üzere olmadığı gerçeğine değiniyor.
Pennywise aslında vaktin başlangıcından beri var olan eski bir ilkel berbat karakter. IT olarak isimlendirilen bu kötülük o kadar dehşet verici bir şey ki insan beyni onu kavrayamaz. Dans eden palyaço olarak gördüğümüz IT, bu berbatlığın dünyada aldığı biçim. Lakin IT, kendi evrenindeki en kuvvetli varlıklardan biri.
Bu sefer kötümüz güzelin öz mü öz kardeşi: Hela – Thor: Ragnarok
Voldemort’un sonuncu hedefi dünyaya hükmetmek ve sonsuza kadar yaşamaktı. Fakat Thor: Ragnarok’ta gördüğümüz Hela, vefatı bile yenebilen bir karakter. Voldemort yalnızca bir büyücü iken, Hela bir ilah; tıpkı vakitte Asgard’ın en vahim rabbi.
Odin’in kızı olan Hela, hayli tehlikeli olmasından dolayı diyardan kovuldu ve hür bırakılmasından daha sonraki birkaç gün ortasında tek başına tüm Asgard’ı yok etti.
Her berbatın ortasında bir düzgünlük vardır: Darth Vader – Yıldız Savaşları
Tom Riddle, gelmiş geçmiş en yetenekli büyücülerden biri. Star Wars cihanında büyücüler tam olarak bulunmasa da, sahip oldukları en yakın muadil Jedi ve Sith.
Anakin Skywalker, gücün karanlık tarafına yenik düştükten ve fizikî vücudunun yarısını kaybettikten daha sonra bile, hem doğaüstü yetenekleri kelam konusu olduğunda tıpkı vakitte imparatorlukta kullandığı güç açısından Lord Voldemort’tan biraz daha kuvvetli görünüyor.
Fantastik dünyanın bir öteki berbatı: Sauron – Yüzüklerin Efendisi
Harry Potter kuşkusuz tüm vakit içinderın en yeterli ve en başarılı büyülü fantezi öykülerinden biridir. Lakin büyülü bir fantastik dünya denildiğinde J.K. Rowling’in karakterleri J.R.R. ile maalesef pek rekabet edebilecek güçte değil. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi evrenindeki ana düşmanı Sauron, elbet sinema tarihinin en kuvvetli kötülerinden biri.
Sauron, kendi dünyasında var olan birinci varlıklardan bir tanesiydi ve Mordor’un bu karanlık efendisi, bir ilah olmaya bir elf, hobbit yahut topraklarında yaşayan öbür rastgele bir canlı varlıktan epeyce daha yakındı.
Bir parmak şıklatmayla tüm dünyayı yok etti: Thanos – Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı
Thanos sonsuzluk eldivenini kurmadan evvel bile Lord Voldemort’tan emsalsiz hayli daha kuvvetliydü. MCU’daki bir hayli kahraman ve berbat adam üzere, Thanos’un da kendine ilişkin harika güçleri var, lakin onu sahiden eldivenin önünde bu biçimde bir tehdit haline getiren şey ise ordusu. Gerçek hayattaki yıkım açısından, Lord Voldemort’un öldürdüğü kişi sayısı, Thanos’un verdiği hasara bir mum bile tutmuyor.
Thanos neredeyse imkansızı başardığında ve tüm sonsuzluk taşlarını topladıktan daha sonra, sözün tam manasıyla cihanın sonu geliyor. Ya da kozmosun yarısının sonu. Voldemort ise, Thanos’un yalnızca bir parmak şıklatmasıyla yaptığına asla yaklaşamadı.
Tek bir atılımıyla galaksiyi ele geçirdi: Sheev Palpatine – Yıldız Savaşları
Öbür tüm berbatları yenebilecek makus adam kelam konusu olduğunda, Sheev Palpatine’i yenmek çok sıkıntı. Şansölye Palpatine, her kartını muhakkak gerçek oynadı ve bunu göz önündeyken yapmayı başardı. Palpatine, tüm Jedi sistemini yok edip galaksiyi tek bir atakta ele geçirdiğinde, Lord Voldemort’un hayalini gerçekleştirmeyi başardı.
Palpatine, Voldemort’la uzunluk ölçüşecek güçlere sahiptir, fakat onu hakikaten olağanüstü bir tehdit yapan şey, her gücün ve yeteneğin tam ve en karanlık potansiyeliyle kullanılmasını sağlayacak beyne sahip olması.
Makus birinden tahminen kaçabilirsiniz, pekala ya uykunuzdayken?: Freddy Krueger – Elm Sokağında Kabus
Dehşetli bir sinema makus adamı yaratmaya gelince, müellifler birçok insanın asla düşünemeyeceği cinsten endişelerden yararlanmak için daima olarak yeni açılar ve farklı dönüşler ararlar. Bunun en parlak örneklerinden biri ise Freddy Krueger.
Tüm vakit içinderın en kuvvetli dehşet sineması berbat adamı olan Freddy Krueger’in bu özelliği tam manasıyla kaçınılamaz bir karakter olması. Beşerler rastgele bir berbat adamdan kaçma talihine sahip olabilir lakin kimse uykudan kaçamaz. İnsanları düşlerinde avlayan bu karakter, kaçınılamaz olma özelliğinden dolayı en berbat sinema karakterleri listemizde yer alıyor.