Amerika’da her yıl Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafınca düzenlenen Oscar Mükafatları, 2022’nin Mart ayında sahiplerini bulacak. Ödül merasiminin yaklaşmasıyla yarışa katılacak ülkeler, Oscar’a aday olan sinemalarını duyurmaya başladı.
İngiliz direktör Chloe Fairweather’ın belgesel filmi‘Dying to Divorce’ (Boşanmak İçin Ölmek/Can Atmak), İngiltere’nin Oscar adayı oldu. Türkiye’deki aile içi şiddeti ve bayan cinayetlerini anlatan sinema, Oscar Ödülleri’nde En Âlâ Milletlerarası Uzun Metraj Sinema kategorisinde yarışacak.
Sinema, Türkiye’deki toplumsal cinsiyete dayalı şiddet krizini anlatıyor
Türkiye’de her 3 bayandan 1’inin şiddete maruz kaldığı biliniyor. Ülkemizdeki aile içi şiddet ve bayan cinayetleri artık toplumsal olduğu kadar politik bir sorun haline geldi. Meseleye dikkat çeken İngiliz direktör Chloe Fairweather ve üretimci Sinead Kirwan, sinema ile Türkiye’de bayana yönelik şiddeti ve bayana şiddetle uğraş eden bayan hareketini anlattı. Çekimlerinin 5 yılda tamamlanan sinemanın konusu, Türkiye’deki Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun açtığı davalar içinden seçildi. Kübra ve Arzu’nun öyküsünün anlatıldığı sinemada aktivist avukat İpek Bozkurt’un çalışmalarına da yer verildi.
Türkiye’deki toplumsal cinsiyete dayalı şiddet krizini anlatan “Dying to Divorce” sineması, geçtiğimiz günlerde İngiltere’de gala yapmıştı. Bahsiyle dikkat çeken belgesel sinema, Birleşmiş Milletler’in şiddetle uğraş maksadıyla gerçekleştirdiği 16 Günlük Aktivizm Kampanyası ile birebir vakit içinderda, 26 Kasım’da İngiltere sinemalarında vizyona girdi.
İngiltere’nin Oscar adayı olan sinema, İstanbul Sinema Festivali’ne seçilmemişti. Belgeselin yaratıcı yapımcılığını üstüne alan Seda Gökçe ve Özge Sebzeci, sinemanın İstanbul Sinema Festivali’ne seçilememe niçini olarak “şu anki politik atmosferin” gösterildiğini belirtti.
İngiliz direktör Chloe Fairweather’ın belgesel filmi‘Dying to Divorce’ (Boşanmak İçin Ölmek/Can Atmak), İngiltere’nin Oscar adayı oldu. Türkiye’deki aile içi şiddeti ve bayan cinayetlerini anlatan sinema, Oscar Ödülleri’nde En Âlâ Milletlerarası Uzun Metraj Sinema kategorisinde yarışacak.
Sinema, Türkiye’deki toplumsal cinsiyete dayalı şiddet krizini anlatıyor
Türkiye’de her 3 bayandan 1’inin şiddete maruz kaldığı biliniyor. Ülkemizdeki aile içi şiddet ve bayan cinayetleri artık toplumsal olduğu kadar politik bir sorun haline geldi. Meseleye dikkat çeken İngiliz direktör Chloe Fairweather ve üretimci Sinead Kirwan, sinema ile Türkiye’de bayana yönelik şiddeti ve bayana şiddetle uğraş eden bayan hareketini anlattı. Çekimlerinin 5 yılda tamamlanan sinemanın konusu, Türkiye’deki Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun açtığı davalar içinden seçildi. Kübra ve Arzu’nun öyküsünün anlatıldığı sinemada aktivist avukat İpek Bozkurt’un çalışmalarına da yer verildi.
Türkiye’deki toplumsal cinsiyete dayalı şiddet krizini anlatan “Dying to Divorce” sineması, geçtiğimiz günlerde İngiltere’de gala yapmıştı. Bahsiyle dikkat çeken belgesel sinema, Birleşmiş Milletler’in şiddetle uğraş maksadıyla gerçekleştirdiği 16 Günlük Aktivizm Kampanyası ile birebir vakit içinderda, 26 Kasım’da İngiltere sinemalarında vizyona girdi.
İngiltere’nin Oscar adayı olan sinema, İstanbul Sinema Festivali’ne seçilmemişti. Belgeselin yaratıcı yapımcılığını üstüne alan Seda Gökçe ve Özge Sebzeci, sinemanın İstanbul Sinema Festivali’ne seçilememe niçini olarak “şu anki politik atmosferin” gösterildiğini belirtti.