Bir komplo teorisi düşünün ki; arasında ışınlanma, zihin denetimi ve vakit yolculuğu var. Bu teori o denli epeyce da uzak değil, 1980’li senelerda Amerika Birleşik Devletleri’nin ilginç Montauk Projesi.
Muhtemelen ismini siz de daha evvel duymadınız lakin ‘Stranger Things’ dizisini izlediyseniz bu projeyle ilgili ayrıntılara fazlaca uzak değilsiniz demektir. Gelin, Montauk Projesi hakkında daha fazlaca şey öğrenmek için evvel diziye bir bakalım.
Stranger Things dizisinin konusuna göz atalım.
Dizinin birinci dönemi; ufak, aksiyonsuz ve kurgusal Hawkins kasabasında küçük bir çocuğun kaybolmasının ardından kasabada dünya ile alternatif bir gerçeklik içinde ilginç şeyler yaşanması ile başlıyor.
Dizinin geçtiği bu ufak kasabada bâtın deneyler, müthiş doğaüstü güçler ve tuhaf bir küçük kızın da kesimi olduğu bir gizemin ortaya çıkışıyla olaylar gelişiyor. Olayların merkezinde yatan ise Hawkins Ulusal Laboratuvarı.
Peki Montauk Projesi nedir?
Montauk Projesi, 1980’li senelerdan günümüze kadar uzanan ve üzerinde biroldukca komplo teorisi kurulmuş Amerika Birleşik Devletleri’nin gizemlerle dolu projesidir ve bu proje birinci sefer 1992 yılında ‘Montauk Projesi’ isimli kitapla duyulmuştur. Kitapta Montauk kasabası Long Island’ın Doğu tarafındaki en uç noktasında yer alıyor, dizideki Hawkins kasabasının da orada olduğunu hatırladınız mı?
Bazılarının sırf komplo teorisi olduğunu söylemiş olduği, kimilerinin ise başarılı bir proje olduğuna inandığı Montauk Projesinde deneylerde zihin denetimi yaparak insan zihninin bir yaratık zihnine bağladığı ve araştırma merkezini yerle bir eden canavar yaratıldığı düşünülüyor. Hatta merkezin kapatılma sebebinin de bu olduğu üzerine var iseyımlar mevcut.
Süper güçlere sahip çocuklar ve ürkütücü deneyleriyle “Camp Hero”
Montauk Hava Kuvvetleri Üssü, bir öteki ismiyle Camp Hero, Soğuk Savaş yaşandığı devirlerde ortaya çıkmıştı. Burası; doğaüstü güçlere sahip çocuklar, ürkütücü hükümet deneyleri ve nasıl olduğu açıklanamayan zihin denetimi üzere farklı teorilerle anılıyordu. Stranger Things dizisini izlediyseniz tüm bunlar tanıdık gelmiştir.
Montauk Project isimli kitaba nazaran Camp Hero, Amerikan hükümetinin sinsice ruhsal savaş teknikleri geliştirdiği bir yerdi. Hükümet, vakitte seyahat ve zihin okuma üzere formların temellerini atmaya çalışıyordu.
Bir öbür teori ise “Montauk Erkekleri”
Kitapta bahsedilen teorilerin yanı sıra bir öteki var iseyım daha konuşuluyor. Bu teori, savunmasız erkek çocuklarının yakınlardaki kentlerden kaçırılıp zihin denetimi deneylerine maruz bırakıldığı tarafında.
Zihin denetimine maruz bırakılan erkek çocuklar kullanılarak ‘Montauk Erkekleri’ olarak adlandırılan bir üstün asker ordusu yaratılmaya çalışılması bu teorinin argümanları içinde.
Dizinin ve teorinin birebir örtüştüğü sahneler bile bulunuyor.
‘Montauk Projesi’ kitabında ‘Montauk Sandalyesi’ olarak geçen bir sav daha yer alıyor. Kitaba göre bu sandalyeye oturan kişinin başına bir aygıt yerleştirilince gezegendeki rastgele birinin gördüklerini görür ve duyduklarını duyar. özetlemek gerekirsesı bu sandalye, üzerine oturan psişik güçlerini arttırır.
Dizide yer alan gizemli küçük kızın da tıpkı bu türlü bir aygıta bağlandığı sahneler bulunuyor. Kitabın yazılmasına niçiniyet veren Duncan ismindeki kişi, çocukken hafızasını kaybedip daha sonra başına gelenleri hatırladığını argüman etmişti. Hatırladığı deneylerden biri de az önce bahsetmiş olduğumiz “Montauk Sandalyesi”.
“Etrafımızdaki aletler onu sahiden görüntüleyebilmeyi başardı. Büyük, kıllı, aç ve pis bir yaratıktı.”
Kitapta Duncan’ın katıldığı deneyle ilgili geçen kısımlar ise şöyle:
“Bir kişinin saçını elinde tutarak görmek istediği bireye odaklandı. Elinde tuttuğu saçın sahibine. Onun gördüklerini görmeye, duyduklarını duymaya başladı. Vücudunun hissettiği her şeyi o da hissedebiliyordu. bu türlü gezegendeki rastgele birinin gördüklerini o da bakılırsabilirdi.”
“Deneylerin artık hayli ileri gittiğini düşündüğümüz bir anda acil durum programını devreye soktuk. vazifelilerden biri hala sandalyede oturan Duncan’ın kulağına yaklaşarak “zamanı geldi” diye fısıldadı. O esnada Duncan’ın bilinçaltından bir canavar ortaya çıktı. Etrafımızdaki aletler onu nitekim görüntüleyebilmeyi başardı. Büyük, kıllı, aç ve pis bir yaratıktı. O anda bulunduğumuz yerde değil üssün diğer bir noktasında açığa çıkmıştı. Karşısına çıkan ne var ise yiyordu. Onu üsteki bir epey insan gördü. Lakin herkes farklı bir biçimde tanım etti.”
Stranger Things dizisinin ismi aslında Montauk olacakmış.
özetlemek gerekirse, dizinin yaratıcıları Duffer kardeşler bu komplo teorisinden etkilenerek ortaya herkesi büyüleyen bir seri çıkarmayı başarmışlar. Hatta kardeşler, serinin ismini ‘Stranger Things’ koymadan evvel ‘Montauk’ koymayı düşündüklerini söylemişlerdi.
Muhtemelen ismini siz de daha evvel duymadınız lakin ‘Stranger Things’ dizisini izlediyseniz bu projeyle ilgili ayrıntılara fazlaca uzak değilsiniz demektir. Gelin, Montauk Projesi hakkında daha fazlaca şey öğrenmek için evvel diziye bir bakalım.
Stranger Things dizisinin konusuna göz atalım.
Dizinin birinci dönemi; ufak, aksiyonsuz ve kurgusal Hawkins kasabasında küçük bir çocuğun kaybolmasının ardından kasabada dünya ile alternatif bir gerçeklik içinde ilginç şeyler yaşanması ile başlıyor.
Dizinin geçtiği bu ufak kasabada bâtın deneyler, müthiş doğaüstü güçler ve tuhaf bir küçük kızın da kesimi olduğu bir gizemin ortaya çıkışıyla olaylar gelişiyor. Olayların merkezinde yatan ise Hawkins Ulusal Laboratuvarı.
Peki Montauk Projesi nedir?
Montauk Projesi, 1980’li senelerdan günümüze kadar uzanan ve üzerinde biroldukca komplo teorisi kurulmuş Amerika Birleşik Devletleri’nin gizemlerle dolu projesidir ve bu proje birinci sefer 1992 yılında ‘Montauk Projesi’ isimli kitapla duyulmuştur. Kitapta Montauk kasabası Long Island’ın Doğu tarafındaki en uç noktasında yer alıyor, dizideki Hawkins kasabasının da orada olduğunu hatırladınız mı?
Bazılarının sırf komplo teorisi olduğunu söylemiş olduği, kimilerinin ise başarılı bir proje olduğuna inandığı Montauk Projesinde deneylerde zihin denetimi yaparak insan zihninin bir yaratık zihnine bağladığı ve araştırma merkezini yerle bir eden canavar yaratıldığı düşünülüyor. Hatta merkezin kapatılma sebebinin de bu olduğu üzerine var iseyımlar mevcut.
Süper güçlere sahip çocuklar ve ürkütücü deneyleriyle “Camp Hero”
Montauk Hava Kuvvetleri Üssü, bir öteki ismiyle Camp Hero, Soğuk Savaş yaşandığı devirlerde ortaya çıkmıştı. Burası; doğaüstü güçlere sahip çocuklar, ürkütücü hükümet deneyleri ve nasıl olduğu açıklanamayan zihin denetimi üzere farklı teorilerle anılıyordu. Stranger Things dizisini izlediyseniz tüm bunlar tanıdık gelmiştir.
Montauk Project isimli kitaba nazaran Camp Hero, Amerikan hükümetinin sinsice ruhsal savaş teknikleri geliştirdiği bir yerdi. Hükümet, vakitte seyahat ve zihin okuma üzere formların temellerini atmaya çalışıyordu.
Bir öbür teori ise “Montauk Erkekleri”
Kitapta bahsedilen teorilerin yanı sıra bir öteki var iseyım daha konuşuluyor. Bu teori, savunmasız erkek çocuklarının yakınlardaki kentlerden kaçırılıp zihin denetimi deneylerine maruz bırakıldığı tarafında.
Zihin denetimine maruz bırakılan erkek çocuklar kullanılarak ‘Montauk Erkekleri’ olarak adlandırılan bir üstün asker ordusu yaratılmaya çalışılması bu teorinin argümanları içinde.
Dizinin ve teorinin birebir örtüştüğü sahneler bile bulunuyor.
‘Montauk Projesi’ kitabında ‘Montauk Sandalyesi’ olarak geçen bir sav daha yer alıyor. Kitaba göre bu sandalyeye oturan kişinin başına bir aygıt yerleştirilince gezegendeki rastgele birinin gördüklerini görür ve duyduklarını duyar. özetlemek gerekirsesı bu sandalye, üzerine oturan psişik güçlerini arttırır.
Dizide yer alan gizemli küçük kızın da tıpkı bu türlü bir aygıta bağlandığı sahneler bulunuyor. Kitabın yazılmasına niçiniyet veren Duncan ismindeki kişi, çocukken hafızasını kaybedip daha sonra başına gelenleri hatırladığını argüman etmişti. Hatırladığı deneylerden biri de az önce bahsetmiş olduğumiz “Montauk Sandalyesi”.
“Etrafımızdaki aletler onu sahiden görüntüleyebilmeyi başardı. Büyük, kıllı, aç ve pis bir yaratıktı.”
Kitapta Duncan’ın katıldığı deneyle ilgili geçen kısımlar ise şöyle:
“Bir kişinin saçını elinde tutarak görmek istediği bireye odaklandı. Elinde tuttuğu saçın sahibine. Onun gördüklerini görmeye, duyduklarını duymaya başladı. Vücudunun hissettiği her şeyi o da hissedebiliyordu. bu türlü gezegendeki rastgele birinin gördüklerini o da bakılırsabilirdi.”
“Deneylerin artık hayli ileri gittiğini düşündüğümüz bir anda acil durum programını devreye soktuk. vazifelilerden biri hala sandalyede oturan Duncan’ın kulağına yaklaşarak “zamanı geldi” diye fısıldadı. O esnada Duncan’ın bilinçaltından bir canavar ortaya çıktı. Etrafımızdaki aletler onu nitekim görüntüleyebilmeyi başardı. Büyük, kıllı, aç ve pis bir yaratıktı. O anda bulunduğumuz yerde değil üssün diğer bir noktasında açığa çıkmıştı. Karşısına çıkan ne var ise yiyordu. Onu üsteki bir epey insan gördü. Lakin herkes farklı bir biçimde tanım etti.”
Stranger Things dizisinin ismi aslında Montauk olacakmış.
özetlemek gerekirse, dizinin yaratıcıları Duffer kardeşler bu komplo teorisinden etkilenerek ortaya herkesi büyüleyen bir seri çıkarmayı başarmışlar. Hatta kardeşler, serinin ismini ‘Stranger Things’ koymadan evvel ‘Montauk’ koymayı düşündüklerini söylemişlerdi.
- Kaynaklar: Science Alert, Matematiksel, Spy Scape, Thrillist.