Yalnızlık her insanın güzeline gitmeyebilir, lakin herkes hayatının belirli devirlerinde yalnız kalabilir. Bunun sevgililer gününe denk gelmesi mukadderatın bir oyunu falan değildir, yalnızca denk gelmiştir. Telaşlar paylaştıkça büyür, gerginlikler artar. En uygunu talih yapıtı yalnız girilen sevgiler gününü olabildiğince kaliteli geçirmektir.
Romantiklik, talih yapıtı sevgililer gününü yalnız geçiren birçok insan için gereksizlikten ibarettir. Onlar için hoş bir restoranda akşam yemeği ve kıymetli bir buket çiçek kadar anlamsız kasıntılara hayata yer yoktur. Bu niçinle izleyecekleri sinemalarda romantiklik falan aramazlar. Bugün milyonlarca insan karşısındaki sevgisini anlatırken, yalnızlar günün kazananı olacaklar. Zira onlara ayıla bayıla izleyecekleri anti-romantik sinemaları listeliyoruz.
Sevgililer Gününü yalnız geçirenlerin izleyebileceğini sinemalar:
Güçlü bir bankacı, hayatında parayla sorunu olmayan bir adam. Kıymetli bir oyuna katılma fırsatı yakalar. Bu oyun hayatına dahil olan birtakım insanların aktör, yaşanan birtakım olayların düzmece olduğu bir oyundur. Michael Douglas’ın oyunculuğuyla ön plana çıktığı sinemada oyunla gerçek birbirine karışır.
Yatağımdaki Düşman (Sleeping with the Enemy): Evliliğinden kurtulmak isteyen bir hanımın gayreti
Berbat bir evlilikle ömrünü mahveden genç bir bayan, evlilik durumundan kurtulmak için kendi mevtini kurgular. Kocasından kaçmak için tek bahtı hayattayken ölmektir. Gerçekten genç hanımın uğraşı, aşkın ne derece sapkınlıklara yol açacağını deliller.
Vavien: Eşini öldürmek isteyen bir elektrikçi
Borç harç ortasında bir hayat süren, gamsız bir elektrikçi, eşini öldürmeye karar verir. Hatta bunu yapar. Hakikaten eşi kurtulmuştur, elektrikçinin evlilikten kurtulmak için bir hanımı öldürme planları suya düşer isşler sarpa sarmaya başlar.
Gemide ve Barda: Hata, tansiyon ve drama dolu bir ikili
Direktör Serdar Akar’ın cürüm, tansiyon ve drama ikilisi olan Gemide ve Barda, 8 yıl ortayla çıkmış iki hoş sinemadır. İsimlerinden de anlaşılacağı üzere, birbirinden büsbütün bağımsız olan bu iki sinemanın birincisi gemide, ikincisi de barda geçer. Akıl oyunlarıyla dolu, insaların birbirlerine ne kadar kolay palavra söylemiş olduklerini ispatlar.
Ye, Dua Et, Sev (Eat, Pray, Love): Kendisini arayan bir bayanın hikayesi
Yatağımdaki Düşman sinemasıyla mükemmeller yaratan Julia Roberts, bir daha emsal bir rolde, evliliğinden kurtulmaya çalışan bir bayana hayat veriyor. Bu defa peşinde sapkın bir koca yok, onun yerine önünde büyük bir özgürlük var. Dünyayı dolaşaarak kendisini arayan bir bayanın hikayesini izliyoruz.
Anlat İstanbul: 5 farklı İstanbul öyküsü
2005 yılında vizyona giren Anlat İstanbul, birbirinden büsbütün bağımsız olan 5 farklı İstanbul kıssasını bizlere aktarıyor. Her bir öykü çocukluğunuzda iz bırakan tanınan bir masala bağlanıyor. Yalnızca bu öyküler, masallarda olduğu kadar günahsız değilller, o kadar.
Mustafa Hakkında Her Şey: Mustafa’nın ailesini kaybettik daha sonra değişen ömrü
Gizem ve tansiyon yüklü bir Türk sineması şaheseridir. Başarılı bir iş adamı olan Mustafa, ailesini kaybettikten daha sonra önemli bir karakter değişimi yaşıyor. Bu değişim de Mustafa hakkındaki herşeyi değiştiriyor.
nazaranvimiz Tehlike serisi: Aksiyonu doruklarda yaşayacağınız bir seri
Bu listeye kara kuru aksiyondan daha fazlasını sunan bir sinema koymazsak olmazdı. Bizde tek bir sinema yerine aksiyon sinemasının en profesyonel serisini koyduk. Casus Ethan Hunt’ın senelera meydan okuyan uğraşına ortak oluyoruz. Gerisini esasen bilen biliyor.
Kill Bill serisi: Heyecan dolu bir intikam kıssası
Kill Bill, sinema tarihinin en unutulmaz serilerinden birisidir. Renkleri, direktörlüğü, oyucuları ve kıssasıyla değişik bir dünyanın içerisine sürükler. “Emekli bir suikastçinin intikam öyküsü” klişesi bu sinemadan daha sonra tanınan olmuştur. John Wick yokken buralarda The Bride dolaşırdı, bilmenizi istedik.
Tabutta Rövaşata: Aklınızdan kolay kolay çıkmayacak bir hayat kıssası
Fanatik Sinema tarafınca resmi olarak YouTube’de yayınlanan bu yerli sinema, fazlaca tanınan olmasa da izleyenin aklından kolay kolay çıkmaz. Mahsun isminde, Rumelihisarı’nda yaşan evsiz bir adam, boğazda balıkçılık yaparak geçimini sürdüren bir balıkçıyla tanışır. Ortaya “Ne hayatlar varmış be” dedirten bir öykü çıkar.
Her Şey Çok Hoş Olacak: ‘En azından hayattayız bu da bir şey be abi’
Bugünün sinemasında görmeye alışık olduğumuz Alanson-Yılmaz ikilisinin birinci sinemasıdır. Her ne kadar 21 yıl üzerinden geçmiş olsa da hala dün çekilmiş üzere izlenebilir. Kara bir güldürüdür, güldürür ve fazlaca şey düşündürür. İstanbul’da metropol hayatının darmadağın ettiği bir aile, Bodrum’a gidip her şeyi toparlamak ister. Unutulmaz sahneleri ve replikleriyle, izleyene bir kere daha önerdiğimiz sinemadır.
Romantiklik, talih yapıtı sevgililer gününü yalnız geçiren birçok insan için gereksizlikten ibarettir. Onlar için hoş bir restoranda akşam yemeği ve kıymetli bir buket çiçek kadar anlamsız kasıntılara hayata yer yoktur. Bu niçinle izleyecekleri sinemalarda romantiklik falan aramazlar. Bugün milyonlarca insan karşısındaki sevgisini anlatırken, yalnızlar günün kazananı olacaklar. Zira onlara ayıla bayıla izleyecekleri anti-romantik sinemaları listeliyoruz.
Sevgililer Gününü yalnız geçirenlerin izleyebileceğini sinemalar:
- Oyun (The Game)
- Yatağımdaki Düşman (Sleeping with the Enemy)
- Vavien
- Gemide ve Barda
- Ye, Dua Et, Sev (Eat, Pray, Love)
- Anlat İstanbul
- Mustafa Hakkında Her Şey
- nazaranvimiz Tehlike serisi
- Kill Bill serisi
- Tabutta Rövaşata
- Her Şey Çok Hoş Olacak
Güçlü bir bankacı, hayatında parayla sorunu olmayan bir adam. Kıymetli bir oyuna katılma fırsatı yakalar. Bu oyun hayatına dahil olan birtakım insanların aktör, yaşanan birtakım olayların düzmece olduğu bir oyundur. Michael Douglas’ın oyunculuğuyla ön plana çıktığı sinemada oyunla gerçek birbirine karışır.
Yatağımdaki Düşman (Sleeping with the Enemy): Evliliğinden kurtulmak isteyen bir hanımın gayreti
Berbat bir evlilikle ömrünü mahveden genç bir bayan, evlilik durumundan kurtulmak için kendi mevtini kurgular. Kocasından kaçmak için tek bahtı hayattayken ölmektir. Gerçekten genç hanımın uğraşı, aşkın ne derece sapkınlıklara yol açacağını deliller.
Vavien: Eşini öldürmek isteyen bir elektrikçi
Borç harç ortasında bir hayat süren, gamsız bir elektrikçi, eşini öldürmeye karar verir. Hatta bunu yapar. Hakikaten eşi kurtulmuştur, elektrikçinin evlilikten kurtulmak için bir hanımı öldürme planları suya düşer isşler sarpa sarmaya başlar.
Gemide ve Barda: Hata, tansiyon ve drama dolu bir ikili
Direktör Serdar Akar’ın cürüm, tansiyon ve drama ikilisi olan Gemide ve Barda, 8 yıl ortayla çıkmış iki hoş sinemadır. İsimlerinden de anlaşılacağı üzere, birbirinden büsbütün bağımsız olan bu iki sinemanın birincisi gemide, ikincisi de barda geçer. Akıl oyunlarıyla dolu, insaların birbirlerine ne kadar kolay palavra söylemiş olduklerini ispatlar.
Ye, Dua Et, Sev (Eat, Pray, Love): Kendisini arayan bir bayanın hikayesi
Yatağımdaki Düşman sinemasıyla mükemmeller yaratan Julia Roberts, bir daha emsal bir rolde, evliliğinden kurtulmaya çalışan bir bayana hayat veriyor. Bu defa peşinde sapkın bir koca yok, onun yerine önünde büyük bir özgürlük var. Dünyayı dolaşaarak kendisini arayan bir bayanın hikayesini izliyoruz.
Anlat İstanbul: 5 farklı İstanbul öyküsü
2005 yılında vizyona giren Anlat İstanbul, birbirinden büsbütün bağımsız olan 5 farklı İstanbul kıssasını bizlere aktarıyor. Her bir öykü çocukluğunuzda iz bırakan tanınan bir masala bağlanıyor. Yalnızca bu öyküler, masallarda olduğu kadar günahsız değilller, o kadar.
Mustafa Hakkında Her Şey: Mustafa’nın ailesini kaybettik daha sonra değişen ömrü
Gizem ve tansiyon yüklü bir Türk sineması şaheseridir. Başarılı bir iş adamı olan Mustafa, ailesini kaybettikten daha sonra önemli bir karakter değişimi yaşıyor. Bu değişim de Mustafa hakkındaki herşeyi değiştiriyor.
nazaranvimiz Tehlike serisi: Aksiyonu doruklarda yaşayacağınız bir seri
Bu listeye kara kuru aksiyondan daha fazlasını sunan bir sinema koymazsak olmazdı. Bizde tek bir sinema yerine aksiyon sinemasının en profesyonel serisini koyduk. Casus Ethan Hunt’ın senelera meydan okuyan uğraşına ortak oluyoruz. Gerisini esasen bilen biliyor.
Kill Bill serisi: Heyecan dolu bir intikam kıssası
Kill Bill, sinema tarihinin en unutulmaz serilerinden birisidir. Renkleri, direktörlüğü, oyucuları ve kıssasıyla değişik bir dünyanın içerisine sürükler. “Emekli bir suikastçinin intikam öyküsü” klişesi bu sinemadan daha sonra tanınan olmuştur. John Wick yokken buralarda The Bride dolaşırdı, bilmenizi istedik.
Tabutta Rövaşata: Aklınızdan kolay kolay çıkmayacak bir hayat kıssası
Fanatik Sinema tarafınca resmi olarak YouTube’de yayınlanan bu yerli sinema, fazlaca tanınan olmasa da izleyenin aklından kolay kolay çıkmaz. Mahsun isminde, Rumelihisarı’nda yaşan evsiz bir adam, boğazda balıkçılık yaparak geçimini sürdüren bir balıkçıyla tanışır. Ortaya “Ne hayatlar varmış be” dedirten bir öykü çıkar.
Her Şey Çok Hoş Olacak: ‘En azından hayattayız bu da bir şey be abi’
Bugünün sinemasında görmeye alışık olduğumuz Alanson-Yılmaz ikilisinin birinci sinemasıdır. Her ne kadar 21 yıl üzerinden geçmiş olsa da hala dün çekilmiş üzere izlenebilir. Kara bir güldürüdür, güldürür ve fazlaca şey düşündürür. İstanbul’da metropol hayatının darmadağın ettiği bir aile, Bodrum’a gidip her şeyi toparlamak ister. Unutulmaz sahneleri ve replikleriyle, izleyene bir kere daha önerdiğimiz sinemadır.